14 Eylül 2018 Cuma

Ahlat Ağacı: Erkekliğin Kuyusunu Kazmak

Baran Gürsel
Baba-oğul karmaşasının ortasındaki, erkeklik döngüsünün çekirdeğindeki, filmin/edebiyatın/sanatın kalbindeki kuyu neyin kuyusudur? Ahlat Ağacı bize bu sorunun peşinden giderken izleyebileceğimiz bir rota sunuyor. Burada bu rotayı takip etmeye çalışarak, yorumlarda da sık sık odağa alınan baba-oğul mücadelesinin ötesinde nelerin bulunabileceğine ilişkin bazı fikirler öne süreceğim.
Babanın boşluğu ve döngüler
Filmde baba ile oğlun içinde olduğu çatışma ve karmaşanın, çoğunlukla yapıldığı gibi salt "babayla rekabet" ve "babayı öldürme arzusu" üzerinden okunması yeterli gözükmüyor. Oğlun babayla kurduğu özdeşleşmeler, babanın talepleri karşısında yaşadığı gel gitler, başkalarının kötü sözlerine karşı babasını savunması ve babaya ilişkin hayalleri/hayal kırıklıkları hikayede oldukça merkezi bir yerde duruyor.  Özellikle babaya (ve baba ikâmelerine) ilişkin hayal kırıklıkları film boyunca zaman zaman daha sessiz zaman zaman daha belirgin şekillerde karşımıza çıkıyor.
Bu bağlamda babanın hareketsiz bir biçimde yerde yattığı için ölü sanıldığı sahne "babayı öldürme arzusunun gerçekleşmesinin" ötesinde bir anlam taşıyor. Bu "hayalde" bir yıkım, bir çöküş, bir kayıp tekrarlanıyor. Oğul bu sahnede yıkılmış, çökmüş, kayıp bir baba ile karşı karşıya geliyor. Bu karşılaşma yeni değil; çökmüş ve yanı sıra dünyayla ilişkisinde hareketsizleşmiş, kendi içine, kendi düşler alemine doğru çekilmiş bir baba yeni değil aslında. Oğlun babasını sorumlu tuttuğu bir çöküş dönemi var, büyük kayıplar dönemi. Bu sahnede o yıkım yeniden sergilenir, öncekinin şokunu uyandırırken bir yandan da o çöküş döneminin baba için de bir tekrar olduğu bize hissettiriliyor. Sanki babanın tüm o döngüsel ve çıkışsız gözüken eylemlerinin, yaratıp yaratıp durduğu hayalkırıklıklarının kökü olan ağaçta, askıda unutuluş hikayesini... Bu sahnede babanın tekrarı oğlun kaybına dönüşürken, oğlun sarsıntısında esas olarak babanın temel kaybını, kayıp parçalarını hissediyoruz.
Öyleyse diyebiliriz ki filmin ana örtüsünü oluşturan tekrarlar (kumar, yenilgiler, hayal kırıklıkları, mücadeleler) ve gelgitlerin (babanın dalgacı inkârı ile ağır suçluluğu arasında, oğulun babaya yardım etme arzusu ile yardımı esirgeme arzusu arasında, şehirde olmakla taşrada olmak arasında...) altında gizlenen bir kayıp, bir boşluk var. Orada bir kuyu var.
...

Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz: http://t24.com.tr/k24/yazi/ahlat-agaci-erkekligin-kuyusunu-kazmak,1932


1 yorum:

  1. Youre so cool! I dont suppose Ive learn anything like this before. So nice to search out any individual with some unique ideas on this subject. realy thank you for starting this up. this website is one thing that is wanted on the internet, somebody with a bit of originality. helpful job for bringing something new to the web! online gambling

    YanıtlaSil